Bugun...

Üç Evre…

 Tarih: 17-05-2024 15:38:00
HASAN BASRİ HÜRATA

Bugün, x kuşağı, ne derseniz deyiniz iş başındadır.

-Mirim denilecek çok şey yok.  Yaşayan neslimizde 3 evreyi tamamlayan tek kuşağız. Bu kuşak kargaşayı gördü, yokluğu gördü, ihtilalleri gördü, idamları gördü, ince ayarları gördü. Şuan a’dan z’ye yöneticilerin çoğu x kuşağından. Gerek siyasette, gerek sanayi veya diğer etkinliklerde, üst bürokraside. 

Bu sınıflamayı şundan yaptık.
İnsanın dolayısı ile toplumun üç evresi olurmuş: Eziklik Evresi, Kırgınlık Evresi, son olarak da Durgunluk Evresi…
Eziklik ve Kırgınlık evresini aşamayan olmaz. Zira gücün kuvvetin yerindedir. Kalbinde umut vardır. Hayallerin vardır. Bu umut ve hayaller onu diri tutar ve sorunlarla baş etme gücü verir.
Bu iki evrenin açmazı “büyük sorunları daha az bir enerji, daha az bir bilgi ve güçle çözmeye çalışmaktır.” Halbuki sorunları çözmeye çabalamaya başlamadan “sorunları anlamaya çalışmak başarının davetçisi olacaktır.” Sorunları teşhis edememek neticenin akamete uğramasının sebebidir.  Bu kıt anlayış, temel unsur olur; kişi hala soruna takılıdır.
Bu konuda en dikkat edilesi konunun başında, “mücadele etme prensibinin içinin dolu olması ve kavramın içi boşaltılmamış” olmalıdır. Kavram zaafı da kaçınılmaz olarak “yozlaşmayı” doğurur o da insanın “durgunluk” safhasına girmenin sebebi olur. Biz hala sorunlarla uğraştığımızı zannederiz.

-Mirim yıllar önce Çin’de bir bilge adam yaşamış adı hala anılır.KONFÜÇYÜS.  Onun güzel bir tespiti var: “Ne olacak bu gençliğin hali?” Demiş.

-Kahya Efendi Konfüçyüs M.Ö. 2000’lerde yaşamış.  Yani 4000 yılı aşkın bir süre var. Acaba insanlığın geçirdiği süreç ve evreleri mi öngördü… Zamanımızda da pek farklı değil.  Günümüz x kuşağı y ve z kuşağına bakarak nerede o eski günler deyip örflü günlerini aramakta.

Yetki ve makam sahipleri gençliğinin;  hayal, heves,  enerji dolu anlarını özlemekte.

Bu kadim kuşağın tek tesellisi “yaşlıların tecrübesi gençlerin enerjisi” birleşmeli prensibinde taraf olmaları. Bu hayat mücadelesini verebilenler hayatın üçüncü evresi olan “durgunluk”  evresine düşmemiş olanlardır. Bu kuşağın ürettiği bilginin, bilimsel bilgi olması gerekmiyor. Ampirik deneysel tecrübevi bilgileri gözleyip hatırlayıp not alıp hayat rotasını ona göre çizseler hem kendi hayatlarında hem de toplum hayatında “belirleyici konumda” olmasalar bile “etkileyici konumlarını” korumuş olurlar.
Durgunluk dönemini aşan nadir insanlara selam olsun…  

  Bu yazı 1193 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
  • SON YORUMLANAN HABERLER
  • SON YORUMLANAN VİDEOLAR
YUKARI