BAŞARI VE ÖLÇÜTÜ…

Alelekser/genellikle, bunun cevabı bellidir: “Hedefine ulaştığın her şeyde başarılısın” demektir. 

-Mirim “başarmak için de her yol mübahtır,” bunu eklesem.

-Kahya Efendi başarı çok kapsamlı bir kavramdır. Şartları incelenebilir. Yolları, metotları irdelenebilir. Hedefine ulaştığında elde ettiklerinle kaybettiklerin karşılaştırılabilir.

Bugün konu ettiğimiz “başarının ne ile ve ne zaman ölçüldüğüdür.” Bazı tip başarılarda hedefe çabuk erersiniz hedefinize erdiğinde de başarılı kabul edilirsiniz. Örnek: Ticaretteki başarı malı satıp parasını almaktır. Vitrin güzel olabilir, işyeri temiz olabilir.  Malınızdaki tercihiniz kusursuz olabilir. Eğer bu işyeri siftah etmeden günlerini  tamamlıyorsa o ticareti başarılı sayabilir miyiz?

Ticaretteki ikinci tip başarı ölçütü ise hedefinize önden değil sonradan ulaşırsınız. Hedefinizi yakaladığınız zaman başarılı olursunuz. Örnek:Sağlıktan, nakliyattan, neşriyattan, eğitimden ve en önemlisi siyasetten verilebilir.Bu konuda örneklediğimiz beş sektörün başarısı sonra ölçülür.

Sağlıkta; doktora inanırsınız, güvenirsiniz teşhisine ve önerdiği ilaçlara… Siz şifa bulmuşsanız tedavide o doktor başarılıdır.

Nakliyatta; sizin malınızı ve canınızı nakliyat firması emanet olarak alır. Bileti sattığı gün bir firma başarılı sayılabilir mi? Ancak o firma seni ve malını hedefine ulaştırdığında başarılı sayılır. Yoksa bileti sattığı gün değil.

-Mirim istersen sadede gel… Haydi neşriyatı geçelim ama eğitimdeki başarı ölçütünü atlama.

-Kahya Efendi onu başlı başına konu yapalım.  Siyasetle konumuzu tamamlayalım.

Siyasetteki başarı ölçütü de hedefin “seçilmedeki başarında” alınırsa kişiyi ve toplumu yanıltır. Seçimi kazanıp seçilmiş olmak başarıyı ölçmek için doğrudur. Ancak doğrunun şöyle bir zaafı vardır ki; “yeterlilik şartı” olması gerekir. “Doğru ama yetersiz şartına” yakalanırsanız o da başarısızlıktır. En canlı örneği: Çay içmek hedefiniz varsa elinizde demlemek için mutlak çay olması gerekir. Ancak tek başına çay etmez. Çaydanlık, demlik, su, bardak, şeker, ateş hatta hatta kibritine varana dek başka şeylerin toplamıdır…

Siyasetteki başarı da seçilmişlikle ölçülürse bu kısır bir başarı ölçütü olur. Siyasetteki başarı: “Varış limanına kadar gemiyi ve yolcuyu sağ salim limana ulaştırmaktır.”

-Mirim o asgarisidir: “Gemiyi limana ulaştırmak.” Halbuki , skala: Yolcu memnuniyetini de içine almalıdır. Yemesi içmesi, dinlenmesi, eğlenmesi vb. diğer hizmetler.

-Evet.  Haklısın.

-Mirim bu ölçüye göre Sayın Başkan Nuri Beyi sonradan mı değerlendireceğiz?

-   Evet. Akşehirli güven duydu. Ona yakışan bu güveni “başarı değil başarının ilk adımı görmesi olacaktır.” 

-Mirim şöyle geçmişi irdeledim sayın başkan bu tecrübeye sahip. Daha da başarılı işlere imza atması dileğiyle.

-Kahya Efendi çok laftan ziyade küçük istekler başarıya götürür. Parayı, zamanı, insanı doğru yönet yeter sanırım.

-Mirim amma da küçükmüş senin başarı skalası… Parayı bulursan, süreyi ayarlarsan, insanında nabzını tutup gönlünü alabilirsen, diyorsun. Ama ben inanıyorum Sayın Başkan bunların üstesinden gelir. Gelmeli…