TEMEL PRENSİPLER 2 MUHALEFET 2

Türk Modeli siyasette dünyadaki diğer siyaset modelleriyle uzlaşı ve harmanlama esastır. Bunun en güzel örneği KİT’lerde tecelli eder. Yani: Kamu İktisadi Teşkilatlar’da…

Yeni Türk Devleti kurulurken “ekonomi anlayışı” üzerinde tartışılmış.

 Kuzey Rusya modeli “Ortak Mülkiyetçilik/ Komünizm iktisadi/sosyal yapı irdelenmiş %100 motamot uygulama şansı olamadığı görülmüş. Aile ve din anlayışı bize uymamış diğer yönleri uysa da. 

Batı modeli Kapitalizme bakılmış bize daha yakın ancak o küçük ayrıntı var ya “Sermaye/para” iş gücü tecrübe eğitim yetersiz görülmüş.  Devlet o zaman KİT’leri kurup yatırımlara öncülük etmiş.Zamanı gelmiş piyasa şartları ve gelişmişlik alanlarına göre devlet bu alanlardan çekilip özel sektöre devretmiş.

İşte buna benzer bizim devlet etme modelimiz harmanlanarak yapılır. İşte MUHALEFET/PARTİSİ legal olarak bu sahnede yerini alır.

-Mirim Atatürk ve ekibi bunu neden legal yaptılar?

-Neden olacak bizim özümüzde yönetime/yönetene karşı muhalefet duygusu temel duygumuzdur. Muhaliflerimiz oldum olası var ola gelmiştir. Atatürk bu böyle olacağına bari aleni açık kanuni olsun öyle saklı gizli dip oymaya çalışmasınlar diye legal olmuştur.

Bu legal muhalefet de liderinin tavrına göre biçim almıştır. Mesela: İ.İnönü tarzı muhalefet anlayışı: “Muhalefetin görevi muhalefet etmektir.” Anlayışına dayanır. İktidar erkinin yaptığı hiçbir şey onaylanmaz.  Hatta Necmettin Erbakan’ın dediği gibi: “Biz şeker fabrikası açıp şeker üretsek muhaliflerimiz bu şeker acı” diyecek kadar cesurdurlar.

-Mirim bazen seçeceğin bir cümle senin muhalefet/ yönetme erkini yansıtır. Bak şimdi Sayın Ö.Özel: “Uzlaştığımızı sanmayın. İktidarla “takır takır” mücadele edeceğiz.” Bu da…

-Evet o da korkarım İ.İnönü modeline doğru evrilecek.  Hele hele takır takır mücadele ifadesi çok zayıf geldi. “ Tam takır gümüş bakır.” Deyimine bakar isek Sayın Özel “takır takır/ kuru” bir muhalefete düşecek sanırım.

-Mirim o zaman ideali ne?

-İdeali yani muhalefet olmanın hikmeti kuru kuru muhalefet etmek değil; mevcut iktidara alternatif davranış ve duruşlar sergileyebilmektir.

-Mirim aynen senin “iyinin düşmanı nedir?” sorusu gibi.

-Evet yüzlerce kişiye sordum üç beş kişi doğru cevabı verdi: “İyinin düşmanı nedir? Çoğunluğun cevabı: “İyinin düşmanı kötüdür” oldu. Halbuki “iyinin düşmanı daha iyi olandır mükemmel olandır.” Bu ölçüye göre hiç kimse iyiden vazgeçip daha iyiyi aramak seçmek yerine kötüyü seçmez.

-Mirim “duygu ile seçeriz akılla sürdürürüz.” Türk seçmenin seçme tercih yapısı budur.

-Kahya Efendi sadece seçimlerde değil bizim her konumuz öyledir. İkisini beraber uzlaşı ile yürütenler hem mutlu hem başarılı olurlar. Kalbinle seç ama aklınla yürütebileceğini sürdürebileceğine eminsen bu işe öyle gir. Evliliklerimiz de bu ölçüde olmalı. Ki sağlıklı huzurlu bir hayatımız olsun.

Ez cümle mesele şu ki; Muhalefet partisi “kuru kuru olur olmaz” muhalefet yerine mevcut iktidara alternatif olmayı beceremezse muhalefet görevini yerine getirmiş olmaz. Muhalefet olmanın hikmeti odur işte.