İslam Güneşi Batıdan Doğuyor

İslam Güneşi Batıdan Doğuyor

Tarihin akışı, bazen en karanlık gecelerin ardından doğan bir güneşle değişir. Bugün de dünya, böyle bir dönüm noktasının eşiğinde duruyor. Batı, uzun yıllar boyunca sömürgecilik, ekonomik tahakküm ve siyasi müdahalelerle İslam coğrafyasını geri bırakmaya çalıştı. Ancak tarihin ironisi, İslam’ın mesajının ve diriliş ruhunun yeniden Batı’dan yükselmesini hazırlıyor.

 

Batı toplumlarında hakikati arayan, adalet isteyen, zulme karşı duran milyonlarca insan artık medyatik manipülasyonların ve siyasi propagandaların ardındaki gerçeği görüyor. İslam’ın barış, adalet ve merhamet mesajı, sadece doğuda değil, Londra’dan Paris’e, Berlin’den New York’a kadar uzanan geniş bir coğrafyada gönüllere dokunuyor.

 

Gazze: Zulmün ve Direnişin Sembolü

Gazze, yeryüzünün vicdan terazisini sınayan bir coğrafya. Yıllardır abluka altında yaşayan, temel insani ihtiyaçlardan mahrum bırakılan, bombardımanlar altında hayatta kalmaya çalışan bir halk var burada.

Çocuklar eğitim hakkından, anneler evlatlarından, yaşlılar huzurdan mahrum… Uluslararası hukuk, insan hakları sözleşmeleri ve insani yardım prensipleri defalarca çiğnendi. Ancak bütün bu acıların ortasında Gazze halkı, sabrın, imanın ve onurlu direnişin sembolü oldu.

 

Bu zulüm karşısında Batı’da sessiz kalan hükümetlerin aksine, vicdan sahibi milyonlarca insan meydanlara indi. Üniversite kampüslerinden şehir meydanlarına, sanatçılardan akademisyenlere kadar geniş bir kesim, “Gazze için adalet” çağrısı yaptı. İşte bu uyanış, “İslam güneşinin” Batı’dan doğmaya başladığının en açık göstergesidir.

 

Yeni Bir Ufka Doğru

Bugün dünyada iki büyük gerçek var:

 

Zulmün sürdürülemez olduğu gerçeği.

 

Hakikatin, en beklenmedik yerden doğabileceği gerçeği.

 

Batı’da vicdanını kaybetmemiş insanlar, Gazze’deki çocukların gözyaşında kendi çocuklarını görüyor. Adalet arayışı, sınırları ve milliyetleri aşıyor. Bu da gösteriyor ki, İslam’ın adalet ve merhamet ilkeleri, sadece Müslümanlar için değil, bütün insanlık için bir umut ışığıdır.

 

Gelecek, zulme değil, adalete; yıkıma değil, merhamete; nefret yerine kardeşliğe yatırım yapanların olacaktır. İslam güneşi, belki de en parlak şekilde Batı’dan doğacak ve dünyayı yeniden aydınlatacaktır.