HUZUR VERGİSİ

HUZUR VERGİSİ

Toplumun huzuru bozuldu mu, hiçbir yasa, hiçbir kalkınma, hiçbir reform tek başına yeterli olmaz. Çünkü huzurun olmadığı yerde güven olmaz; güvenin olmadığı yerde de gelecek kurulmaz.

Peki, vatandaşın huzurunu kim bozuyor?
Komşusuna saygı göstermeyenler, sokakta kavga çıkaranlar, kadınları dövenler, insanları takip edip tehdit edenler, bıçakla veya sopayla saldıranlar, küfür edenler, sosyal medyada hakaret yağdıranlar, sarhoş olup ortalığı inletenler, çocukları akran zorbalığına maruz bırakanlar, işyerinde ve trafikte kavga edenler… Hatta yemek yeyip ödemeden kaçan, borcunu zamanında ödemeyenler bile aslında toplumsal huzurdan çalmaktadır.

İşte bu yüzden önerim şudur: HUZUR VERGİSİ çıkarılmalıdır!

Vatandaşın huzurunu bozan herkesten, fiilin ağırlığına göre en az 5.000 TL, en fazla 5.000.000 TL arasında vergi alınsın. Böylece hem caydırıcı bir ceza olacak hem de bu vergiden elde edilen gelir, huzuru korumak için kullanılacaktır.

• Kadına şiddet uygulayan, milyonluk huzur vergisi ödesin.

• Trafikte kavga eden, direksiyon terörü estiren, huzur vergisini cebinden hissetsin.

• Sosyal medyada hakaret eden, klavyenin başında değil, mahkeme karşısında huzur vergisini versin.

• Borcunu ödemeyip karşısındakini mağdur eden, bedelini “huzur vergisi” ile ödesin.

Bu vergi sadece ceza değil, aynı zamanda toplumsal bir mesajdır:
“Senin özgürlüğün, başkasının huzurunu bozduğunda biter.”

Huzur vergisinin gelirleri, çocukların eğitimine, kadın sığınma evlerine, bağımlılıkla mücadeleye, mahallelerin güvenliğine harcansın. Böylece bozulan huzur yeniden topluma kazandırılsın.

Unutmayalım: Huzur en büyük servettir. Kim huzuru bozar, o zaman parasını da, itibarını da kaybetsin.

Huzuru korumak, aslında hepimizin ortak borcudur.