GÜNÜMÜZ MÜSLÜMANLARI

GÜNÜMÜZ MÜSLÜMANLARI

Çağdaş Müslüman kimliğinin İslam’ın asli ilkeleriyle ne ölçüde örtüştüğünü sorgulamakta, inanç ile amel arasındaki kopuşu tarihsel ve sosyolojik bağlamda incelemektedir. Görünürde İslami kimliğe sahip bireylerin, bireysel ve toplumsal düzlemde İslam’ın temel değerlerinden uzaklaşmasının, sadece bireysel bir yozlaşma değil, aynı zamanda dinin özüne yönelik bir yabancılaşma olduğu ileri sürülmektedir.

______________

Günümüzde İslam dünyasının karşı karşıya olduğu temel sorunlardan biri, dinin şekli (ritüel) boyutunun öne çıkarılıp, ahlaki ve toplumsal boyutunun ihmal edilmesidir. Bu durum, İslam’ın sadece semboller ve kimlikler düzeyinde temsil edildiği, fakat yaşantılarda, adalette, merhamette ve toplumsal sorumlulukta ciddi eksikliklerin yaşandığı bir tabloyu ortaya koymaktadır. Bu çelişki, haklı olarak şu soruyu gündeme getirmektedir: "Artık İslam, günümüz Müslümanlarını kabul ediyor mu?"

______________

Şekilcilik ve Ruhsuz Dindarlık ; Modern Müslüman toplumlar genellikle ibadetlerin şekilsel yönlerine bağlı kalmakla birlikte, bu ibadetlerin ruhuna yabancılaşmış durumdadır. Beş vakit namaz kılan, oruç tutan, hacca giden bireylerin aynı zamanda yalan söylemesi, kul hakkı yemesi, adaletsizliğe göz yumması İslam’ın özüne aykırıdır. İslam yalnızca ritüel bir sistem değil, aynı zamanda ahlaki bir devrimdir. Hz. Peygamber’in "Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" sözü bu gerçeği pekiştirir.

______________

İslam'ın Sosyal Adalet İlkesine Yabancılaşma ; Kur’an’ın üzerinde ısrarla durduğu sosyal adalet, fakirlerin korunması, yetimin gözetilmesi, zulme karşı çıkılması gibi ilkeler, birçok Müslüman toplumda ihmal edilmektedir. Zengin ile fakir arasındaki uçurum büyümekte, yolsuzluk sıradanlaşmakta, kamusal alandaki etik ilkeler dini kaygılardan bağımsızlaşmaktadır. İslam’ın Medine Sözleşmesi ile kurduğu eşitlikçi toplum idealine tamamen ters düşen bu tablo, İslam adına hareket ettiğini söyleyen yapıların meşruiyetini sorgulatmaktadır.

______________

 

Dinin Araçsallaştırılması ve Siyasal Manipülasyon ; İslam, bir vicdan ve bilinç dini olarak insanı özgürleştirirken; günümüz politik aktörleri dini, halkları tahakküm altına almanın bir aracı hâline getirmiştir. Mezhepsel ve ideolojik ayrışmalar, İslam’ın tevhid ve ümmet ilkelerine tamamen terstir. Din adına yapılan baskılar, dayatmalar ve manipülasyonlar İslam’ı değil; onu çıkar aracı olarak kullananları temsil etmektedir.

______________

İslam Değil, Biz Yabancılaştık ; Bugün yaşanan sorunlar İslam’ın kendisinden değil, onun yanlış temsilinden kaynaklanmaktadır. Artık İslam’ın bizden yüz çevirmesi değil, bizim İslam’dan uzaklaşmamız söz konusudur. Ne yazık ki günümüz Müslümanları, İslam’ın öngördüğü sorumluluk sahibi, dürüst, adil ve merhametli insan modelinden uzaklaşmıştır. İslam’ın çağrısı ise hâlâ aynıdır: “Ey iman edenler! Neden yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz?” (Saf, 61/2). Bu ayet, günümüz Müslümanlarının yüzleşmesi gereken en çarpıcı hakikati ortaya koymaktadır.